Ne Dinliyorum? – (1)
Geçmişim kumsala yanımda biram ve sigaram… Dalga sesleri vurdukça kumsala beynime kamçılar vuruyor. Acıyor canım hemde çok. Uzakta olmak anlatamamak ve anlaşamamak…
Sinirleniyorum çaresizlik berbat bir durumdu. Aklıma geldikçe sigaramdan alıyordum hıncımı sanki… Sesini duyurmak istemek oturup bir köşeye gözlerine baka baka söylenmek, dağıtmak…
Meğerse ne çok kaybeymişiz herşey bir boşluk ta kalmak ve aniden yere çakılmak. Biramdan yudumluyordum hala “dalga sesleri beni dövüyordu” Kimdeydi hata? neredeydi bunun sorumlusu? Sorumlu belliydi aslında bir türlü kabullenmek istemiyordu. Burada yırtınmak çare değildi başka şeyler yapmak isterdim malesef zaman & mekan & konum üçlüsü buna izin vermiyordu.
Evet bu seferki “herkes” gibi değildi “herkes” gibi olmasını kabul etmiyordum belki dalgalar gidip geldikçe düşüncelerim anlıkta olsa gidip geliyordu. Yaprak olmak vardı aslında ağacından kopmak üzere olan bir yaprak. Rüzgarın o hışmıyla bir anda yanında oluverseydim ama yok. Bunun dönşü yoktu biliyordum sonunu herşeyin…
Ne zaman olacağını bilmiyordum ama olucaktı yaprak ta olsam can’da olsam hedef o değildi. Anlamayan yerinde durmayan biri için yaprak ne yapsın rüzgar ne yapsın o yaprağı avuçlamadıktan sonra? Kurumasını bekledi O, kuruttu okuduğu kitabın arasına koydu hatıralarımızı ve kitapı açınca at yere savurdu herşeyi amacına ulaşmıştı O…
Ben de yere atılmayı bekledim, AKŞAM çöker hüzün dolar, Dalga büyür kumsala vurur, Ben duyarım sonra dalga seslerini beklerim devamı gelcek mi diye? Gelicek evet her zaman her yerde… Kendi bedenimizde Mülteci olduktan sonra…
Neler olmazki?
[audio:http://blog.burakkutbay.com/audio/h1.mp3|autostart=yes]
No Comment! Be the first one.